Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile Parkinson hastalığında kognitif bozulmanın erken tanı ve teşhisi için detaylı inter-disipliner araştırma.

Boğaziçi Üniversitesi’nden Parkinson araştırması

Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile Parkinson hastalığında kognitif bozulmanın erken tanı ve teşhisi için detaylı bir inter-disipliner araştırma …

Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü Bilişimsel Görüntüleme Laboratuvarı kurucusu öğretim üyesi Doç. Dr. Esin Öztürk Işık’ın yürütücülüğünde, Parkinson hastalığında kognitif bozulmanın, bir diğer deyişle, hastanın dikkat, bellek, dil kullanma ve anlama, öğrenme, değerlendirme, sorun çözme, ve karar verme gibi zihinsel yetilerindeki bozulmanın, erken evrede teşhisi için birden fazla biyobelirteçin belirlenmesi amacıyla bir araştırma yürütülüyor.

TÜBİTAK 1001 projesi kapsamında yürütülen bu çalışma hakkında bilgi veren Doç. Dr. Esin Öztürk Işık, Parkinson hastalığının nörodejeneratif bir hastalık olup, son 20 yıl içinde 50 yaş üstü 4 milyonu aşkın kişiyi etkilemiş durumda olduğunu ve Türkiye’de 150 bin civarında Parkinson hastası bulunduğunu aktardı. Doç. Dr. Öztürk Işık, hastalığın olası sebepleri arasında geçmiş beyin travması ve çevresel ve bazı genetik faktörlerin yer aldığını ifade etti. Parkinson hastalarının %27’sinde görünür motor bozukluklara ilave olarak, hafif kognitif bozulmalar da saptandığını ve bu durumun ileri dönemde Parkinson hastalığı demansına evrilmede önemli bir öngörücü olabileceğini belirten Doç. Dr.Öztürk Işık,  söz konusu araştırmada manyetik rezonans görüntüleme sonuçlarından elde edilen verileri makine öğrenme algoritmaları yoluyla analiz ettiklerini şöyle aktardı:

‘’Hekimler Parkinson hastalığı kognitif bozukluğu erken evrede teşhis edilebilirse hastalık demansa evrilmeden hastalarına yeni olası tedavileri verme umudu taşıyorlar. Biz bu çalışmada, Parkinson hastalığında hafif kognitif bozukluğun daha iyi tanımlanmasını hedefliyoruz. Hastalık beyindeki hangi bölgeleri etkiliyor, kan akışını nasıl etkiliyor, ve beynin kimyasında ve bağlantısallığında ne gibi değişiklikler oluyor, bu çalışmada tüm bu değişimleri anlamlandırmaya çalışıyoruz’’.

Esin Öztürk Işık bu çerçevede, 33 hafif kognitif bozukluğu olan, 27 kognitif olarak normal olan Parkinson hastalığı tanısı almış hastalardan ve 17 tane sağlıklı gönüllüden olmak üzere toplam 77 katılımcının öncelikle klinik değerlendirilmesinin ve nöropsikolojik testlerinin Nöroloji uzmanları tarafından yapıldığını belirtti.

‘’İstanbul Üniversitesi’nden projede yer alan ekibin yaptığı nöropsikolojik test değerlendirme sonuçlarına göre hastalar gruplandırıldı. Biz de bu hastaların manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ölçümlerinden elde edilen bulguları biyoistatistiksel analizler ve makine öğrenme algoritmalarıyla değerlendirerek hafif kognitif bozulmanın varlığını ve demansa evrilme olasılığını belirten biyoişaretleyicilerin bulunmasını amaçladık. Bu çalışmalar sonucunda, Parkinson hastalığında hafif kognitif bozukluğun objektif teşhisine yardımcı olabilecek ve demansa evrilme sürecini tahminde kullanılabilecek nörogörüntüleme temelli biyoişaretleyicileri belirledik’’ diye devam eden Öztürk Işık, bu biyoişaretleyiciler kanalıyla demansın erken evrede değerlendirilmesinin ve nedene yönelik tedaviler erişilebilir olduğunda, risk altındaki bireylerde kognitif bozulmanın seyrinin yavaşlatılmasına yönelik tedbirlerin erken dönemde alınmasının mümkün olabileceğini sözlerine ekledi.

Projenin mühendislik ayağında Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Aziz Müfit Uluğ da görev alırken, tıp ayağını İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji anabilim dalından Prof. Dr. Hakan Gürvit, Prof. Dr. Haşmet Hanağası, Doç. Dr. Başar Bilgiç ve Fizyoloji anabilim dalından Prof. Dr. Tamer Demiralp oluşturdu. İstanbul Üniversitesi Aziz Sancar Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü’nden Prof. Dr. Erdem Tüzün ise projede danışman olarak görev yaptı. Parkinson projesinde görev almış bursiyer doktora öğrencileri ise şöyle: Dilek Betül Arslan, Sevim Cengiz, Ozan Genç, Ani Kıçik, Emel Erdoğdu, Gökçe Hale Hatay ve Kardelen Eryürek.

 

İleri MR teknikleri için veri alımı, görüntü işleme ve analiz yazılımları geliştiriliyor

Boğaziçi Üniversitesi’nde 2015 yılında kurulan Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü Bilişimsel Görüntüleme Laboratuvarı’nda devam eden diğer projeler kapsamında, klinikte doktorlara yardımcı ileri MR görüntüleme teknolojilerinin geliştirilmesi ve kliniğe aktarımı için çalışmalar yürütülüyor.

Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi ile çeşitli işbirlikleri olan Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü Bilişimsel Görüntüleme Laboratuvarı’nda yürütülen çalışmalardan biri de, Acıbadem Üniversitesi işbirliğiyle başlatılan ve beyin tümörlerinin sağkalımını öngörmede önemli bir biyobelirteç olan izositrat dehidrogenaz (IDH) mutasyonunun MR görüntüleme vasıtasıyla ameliyat öncesi tespiti üzerine yürütülen bir araştırma…

Laboratuvarda ayrıca meme MR görüntülerinin işlendiği ve memedeki tümörün iyi veya kötü huylu sınıflandırılabilmesini ve teşhisini kolaylaştırabilecek bir görüntü analiz yazılımı geliştiriliyor. Yazılımın yakın bir gelecekte görüntüleme merkezlerinin ve hekimlerin erişimine açılması hedefleniyor. Laboratuvarda ek olarak, derin öğrenme ile MR görüntü iyileştirilmesi ve sınıflandırılması, klinikte MR veri alımını hızlandırmak ve oluşan görüntüleri iyileştirmek için darbe sekansı yazımı ve MR görüntü işleme ve analiz yazılımlarının geliştirilmesi gibi çalışmalar yürütülüyor.

Laboratuvar 2019 üyeleri arasında doktora öğrencileri Muhammed Yıldırım, Ozan Genç, Banu Saçlı, Esra Sümer, Gökçe Hale Hatay, Dilek Betül Arslan, Sevim Cengiz, Asım Samlı, Tuğay İlyasoğlu, Buse Buz ve Yüksek Lisans öğrencileri Başak Bayrambaş, Ayhan Gürsan ,Furkan Durmuş yer alıyor.

 

Haber: Özgür Duygu Durgun /Kurumsal İletişim Ofisi

Fotoğraflar: Kenan Özcan